Giriş yap
YAYINDAYIZ...
Bugün gazetenize baktınız mı?Yorumcularımız Avrupa ve Türkiye Ligini sizler için değerlendiriyor.
Her hafta gazetenizde...
Tıklayın
aşık olan söylesin...
2 posters
HAREM-S :: GENEL :: Yaşama Dair
1 sayfadaki 1 sayfası
aşık olan söylesin...
aşık olan söylesin...
--------------------------------------------------------------------------------
Yavuz Sultan Selim Han, Misir'i fethettiginde bir süre orada kalir. Idareyi eline alip kendi hâkimiyetini yerlestirmek için bu elzemdir. Bu sirada bir çadirda kaliyor. Çadiri süpürüp temizleyen, yemegi yapan Misirli bir cariye vardir ki, Yavuz Selim Han sabah çikinca, cariye geliyor, aksama kadar çadiri temizleyip yemekleri hazirlayip gidiyor, aksam olunca da Yavuz Selim Han çadirina dönüyor.
Cariye nasil olduysa bir kaç defa Yavuz Sultan Selim Hani görür ve Ona âsik olur. Lâkin umutsuz bir ask. Zira bir tarafta koskoca Cihan Padisahi Halife-i Rûy-i Zemin, diger tarafta basit bir cariye...
Fakat cariyenin aski dayanilmaz boyutlara ulasip da kalbine sigmaz hale gelince, ne yapacagini bilemez halde Halifeye açilmaya karar verir. Lâkin aradaki uçurum cariyeyi iyice çikmaza sokar ve kararsiz hale getirir. Bir yandan askinin dayanilmaz baskisi, diger yandan aradaki devâsâ farkin kendini engellemesi arasinda bocalayan cariye Halifenin karsisina çikma cesaretini kendinde bulamadigindan, yaziyla ilân-i ask etmeye karar verir. Ve üç kelimelik bir not yazarak Halife hazretlerinin yatagina birakir. Notta sadece üç kelime yazilidir:
“Derdi olan neylesin?”
Aksam çadirina gelip de yataginin üzerinde küçük bir kagit parçasi bulan Yavuz Sultan Selim Han, kagidi okuyunca bu notu yazanin, çadirini süpüren cariye oldugunu anlar. Ve kâgidin arkasina cevabini yazar:
“Derdi neyse söylesin.”
Kâgidi ayni yere birakir. Sabah olunca da çikip gider. Bir müddet sonra Cariye temizlik için çadira geldiginde ilk is olarak kâgidi arar. Kâgidi biraktigi yerde duruyor bulur. Kaparcasina kâgidi alip okudugunda heyecani bir kat daha artar. Halifenin cevabindan cesaretlenen cariye, kâgidi çevirip dünkü notunun altina su cümleyi ekler:
“Korkuyorsa neylesin?”
Aksam olur. Halife çadira döner. Kâgidi okur ve cevabi yazar:
“Hiç korkmasin söylesin.”
Sabah bu cevabi okuyan cariye artik kararini vermistir: Askini bu aksam halifeye söyleyecek. Ne olacaksa olsun artik. Ve o gün temizligi bitirdigi halde gitmeyip Halifeyi beklemeye baslar. Yavuz Sultan Selim Han aksam çadira dönünce cariyeyi kendisini bekler bulur. Cariye, Halifeyi görünce hemen ayaga kalkip temenna durur. Yavuz Selim Han "Buyurunuz, sizi dinliyorum" deyince, cariye tüm cesaretini toplamaya çalisirken, titreyen ellerini gizlemek için elleriyle dirseklerini tutarak kollarini kavusturur. Heyecandan yüzü kipkirmizi olmustur. Kalbi yerinden firlarcasina atarken, titrek ve mahcup bir sesle: "Efendim...” der. “Cariyeniz... Size..." ve cümlesini tamamlayamadan yigilip kalir.
Kalbine sigmayan askini söyleyemeden ruhunu teslim eden cariyenin, bu tertemiz aski karsisinda Koca Halife gözyaslarini silerek etrafindakilere söyle der:
“Gerçek aski su cariyeden ögrenin. Zira âsik, mâsukunun yolunda olur ve o yolda ölür.”
--------------------------------------------------------------------------------
Yavuz Sultan Selim Han, Misir'i fethettiginde bir süre orada kalir. Idareyi eline alip kendi hâkimiyetini yerlestirmek için bu elzemdir. Bu sirada bir çadirda kaliyor. Çadiri süpürüp temizleyen, yemegi yapan Misirli bir cariye vardir ki, Yavuz Selim Han sabah çikinca, cariye geliyor, aksama kadar çadiri temizleyip yemekleri hazirlayip gidiyor, aksam olunca da Yavuz Selim Han çadirina dönüyor.
Cariye nasil olduysa bir kaç defa Yavuz Sultan Selim Hani görür ve Ona âsik olur. Lâkin umutsuz bir ask. Zira bir tarafta koskoca Cihan Padisahi Halife-i Rûy-i Zemin, diger tarafta basit bir cariye...
Fakat cariyenin aski dayanilmaz boyutlara ulasip da kalbine sigmaz hale gelince, ne yapacagini bilemez halde Halifeye açilmaya karar verir. Lâkin aradaki uçurum cariyeyi iyice çikmaza sokar ve kararsiz hale getirir. Bir yandan askinin dayanilmaz baskisi, diger yandan aradaki devâsâ farkin kendini engellemesi arasinda bocalayan cariye Halifenin karsisina çikma cesaretini kendinde bulamadigindan, yaziyla ilân-i ask etmeye karar verir. Ve üç kelimelik bir not yazarak Halife hazretlerinin yatagina birakir. Notta sadece üç kelime yazilidir:
“Derdi olan neylesin?”
Aksam çadirina gelip de yataginin üzerinde küçük bir kagit parçasi bulan Yavuz Sultan Selim Han, kagidi okuyunca bu notu yazanin, çadirini süpüren cariye oldugunu anlar. Ve kâgidin arkasina cevabini yazar:
“Derdi neyse söylesin.”
Kâgidi ayni yere birakir. Sabah olunca da çikip gider. Bir müddet sonra Cariye temizlik için çadira geldiginde ilk is olarak kâgidi arar. Kâgidi biraktigi yerde duruyor bulur. Kaparcasina kâgidi alip okudugunda heyecani bir kat daha artar. Halifenin cevabindan cesaretlenen cariye, kâgidi çevirip dünkü notunun altina su cümleyi ekler:
“Korkuyorsa neylesin?”
Aksam olur. Halife çadira döner. Kâgidi okur ve cevabi yazar:
“Hiç korkmasin söylesin.”
Sabah bu cevabi okuyan cariye artik kararini vermistir: Askini bu aksam halifeye söyleyecek. Ne olacaksa olsun artik. Ve o gün temizligi bitirdigi halde gitmeyip Halifeyi beklemeye baslar. Yavuz Sultan Selim Han aksam çadira dönünce cariyeyi kendisini bekler bulur. Cariye, Halifeyi görünce hemen ayaga kalkip temenna durur. Yavuz Selim Han "Buyurunuz, sizi dinliyorum" deyince, cariye tüm cesaretini toplamaya çalisirken, titreyen ellerini gizlemek için elleriyle dirseklerini tutarak kollarini kavusturur. Heyecandan yüzü kipkirmizi olmustur. Kalbi yerinden firlarcasina atarken, titrek ve mahcup bir sesle: "Efendim...” der. “Cariyeniz... Size..." ve cümlesini tamamlayamadan yigilip kalir.
Kalbine sigmayan askini söyleyemeden ruhunu teslim eden cariyenin, bu tertemiz aski karsisinda Koca Halife gözyaslarini silerek etrafindakilere söyle der:
“Gerçek aski su cariyeden ögrenin. Zira âsik, mâsukunun yolunda olur ve o yolda ölür.”
Geri: aşık olan söylesin...
Herkes asıktır kardesim bu ne bicim bir baslık
Bu arada yazı cok uzun yawww okumadım usendim
Bu arada yazı cok uzun yawww okumadım usendim
Stigmata- Mesaj Sayısı : 27
Kayıt tarihi : 05/05/08
Geri: aşık olan söylesin...
Stigmata demiş ki:Herkes asıktır kardesim bu ne bicim bir baslık
Bu arada yazı cok uzun yawww okumadım usendim
bende başta üşendim ama okuyunca sizinle paylaşmak istedim...
başlık okudugun zaman daha anlamlı oluyor safa
Geri: aşık olan söylesin...
Tamam ozaman bir ara okurum ama nezamana onu bilemiyommm
Stigmata- Mesaj Sayısı : 27
Kayıt tarihi : 05/05/08
Geri: aşık olan söylesin...
uyumada 2 satır birşey oku
bir de üniversite öğrencisi olacak bunlar
gençlik ne hale geldi
bir de üniversite öğrencisi olacak bunlar
gençlik ne hale geldi
Geri: aşık olan söylesin...
Yawww iki satır diyonda ben bunu okurkene kesin uyuya kalırım zaten 2 saatlik uykuyla duruyorumm
Stigmata- Mesaj Sayısı : 27
Kayıt tarihi : 05/05/08
Geri: aşık olan söylesin...
yok ben kaldıım yeri unutur tekrar basa donerimm
Stigmata- Mesaj Sayısı : 27
Kayıt tarihi : 05/05/08
Geri: aşık olan söylesin...
2 satır yazı okuyacaksın kaç mesaj oldu
yazdıgım cevapları okuyana kadar konuyu okumustun
yazdıgım cevapları okuyana kadar konuyu okumustun
HAREM-S :: GENEL :: Yaşama Dair
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz